NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدٍ
الْقُرَشِيُّ
حَدَّثَنَا
حَمَّادُ بْنُ
سَلَمَةَ
أَخْبَرَنَا
يُونُسُ بْنُ
عُبَيْدٍ
عَنْ عُبَيْدَةَ
أَبِي
خِدَاشٍ عَنْ
أَبِي
تَمِيمَةَ الْهُجَيْمِيِّ
عَنْ جَابِرٍ
يَعْنِي
ابْنَ سُلَيْمٍ
قَالَ
أَتَيْتُ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَهُوَ مُحْتَبٍ
بِشَمْلَةٍ
وَقَدْ
وَقَعَ
هُدْبُهَا
عَلَى
قَدَمَيْهِ
Cabir b, Süleym'den
(rivayet olunmuştur;) dedi ki:
Nebi (s.a.v)'in yanına
varmıştım. Bir peştemala bürünüp dizlerini öne dikerek ellerini önden
kavuşturmuş bir halde oturuyordu. Peştemalının saçakları ayaklarının üzerine
düşüyordu.
İzah:
Ahmed b. Hanbel I, 89,
101, -151, V, 63, 64.
Bu hadis-i şerif,
saçaklı elbise kullanmanın ve dizleri dikip arkayı ve dizleri bir peştamalla
örterek oturmanın caizliğine delalet etmektedir.
Her ne kadar, 4080-4081
numaralı hadislerde sırt ve bacaklar bir peştamalla örtülü iken bu şekilde
oturmanın yasaklandığı ifade ediliyorsa da, bu yasak üzerinde sedece bir
peştamal oiup da bu şekilde oturunca avret yerleri açılan kimseler içindir.
Fakat üzerinde yeteri kadar elbise olduğu gibi ayrıca üzerine bir peştamal
alıp) onunla da arkasını ve dizlerini örten kimseler için değildir. İşte
mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte Hz. Peygamber'in üzerinde avret
yerlerini iyice örtecek şekilde elbiseler varken bunlara ilaveten bir de
saçaklı bir peştemal alarak onunla arkasını ve dizlerini örtüp (yukarıda tarif
eltimiz şekilde ) oturduğu ifade edilmektedir.
Allame Erdebilî,
el-Mesâbih şerhinde bu hadis hakkına şöyle demektedir:
"Bu hadis-i
.şerifte üç mesele vardır:
1) Bu hadisi Ebû Davucl
ile Nesâi rivayet etmişlerdir.
2) "Semle";
bedeni örten büyük peştamal demektir. "Hüdüb" ise saçak anlamına
eelir.
3) Dizleri dikip bir
peştamal ile arkayı ve dizleri örterek oturmak caizdir."
Saçaklı peştamal
örtünmenin cevazı konusunda İman Buhari de Sahihinde özel bir bab açmıştır.[Buharî,
libas]